top of page

Intermodal Taşımacılık Nedir?

Dilimize çok modlu taşımacılık adıyla geçmiş intermodal sistemde ise unimodal taşımacılıktan farklı olarak aynı eşyaların aktarım sürecinde birden fazla nakliye türü kullanılıyor. Kombine taşımacılık da denen bu nakliyat çeşidi, daha çok uluslararası aktarım süreçlerinde tercih ediliyor. Mesela bir konteynerin gemiyle taşındıktan sonra trene aktarılması, ardından tır ile varış noktasına ulaştırılması intermodal için en sık rastlanan örneklerden biri sayılıyor. Özellikle uluslararası parça yük taşımacılığında kullanılan ve aynı anda farklı yüklerin aktarılmasını sağlayan parsiyel taşıma şekli, intermodal kapsamında değerlendiriliyor.





Mevcut İntermodal Sistemler


İntermodal taşımacılık, yükleme ünitelerinin bir taşımacılık modundan bir diğerine transferini kolaylaştıran teknolojiler dizisidir. İntermodal transfer bir taşımacılık işleminde daha büyük hacimleri taşımak için bir taşımacılık modundan (karayolu taşımacılığı gibi) diğerine (tren ya da gemi gibi) seyir halinde değişime olanak sağlamaktadır.


Uluslararası ulaştırmanın değişen koşulları, uluslararası faaliyette bulunan Türk karayolu nakliyecilerinin intermodal filolarını genişletmesi ve Türkiye ile bazı Avrupa limanları arasında yeni RORO hatları geliştirilmesi için yaratıcı çözümler benimsemelerine yol açmıştır. Bu çözümler genellikle karayolu, deniz, RO-RO ve Ro-La (Rollende Landstrase) taşımacılığından oluşmaktadır.


Marmara Denizi’nde Türkiye’nin endüstrileşmiş kuzey bölgesi ile Asya tarafını bağlayan sık ve düzenli yurtiçi RO-RO vapur hizmetleri mevcuttur. Vapurların akaryakıt fiyatlarındaki tüketim vergisinin kaldırılmasıyla birlikte İstanbul metropolündeki trafik sıkışıklığı bu bölgede rekabetçi RO-RO vapur hizmetlerinin hızla artmasına neden olmuştur.


1990’ların başından itibaren Batı Avrupa pazarlarına yönelik uluslararası RO-RO feribot faaliyetleri gerçekleştirilmektedir. Esasen bunlar Balkanlarda ortaya çıkan ve Türk operatörlerin Batı Avrupa pazarları ile Türkiye arasında yürüttükleri karayolu ulaştırma hizmetlerini gittikçe zorlaştıran anlaşmazlıkların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.


Ayrıca Karadeniz’de düzenli sefer yapan önemli sayıda RO-RO hizmeti mevcuttur. Türkiye, Ukrayna, Rusya ve Gürcistan’ın Karadeniz’deki limanları arasında düzenli RO-RO hizmetleri de yapılmaktadır. Bu bağlantılar üzerindeki karayolu taşımacılık hacminin yılda 20.000 araç civarında olduğu tahmin edilmektedir.


Swap gövdelerinin kullanıldığı düzenli bir intermodal taşımacılık hizmeti Almanya ve Türkiye arasında dört adet haftalık blok tren işletmektedir. Ayrıca özel demiryolu vagonları üzerinde otomobil taşımacılığı için bir pazar da mevcuttur. 2006 yılından itibaren Romanya ve Türkiye arasında her biri yaklaşık 200 otomobil taşıyan iki adet haftalık blok tren işletilmektedir.


Rusya Federasyonu ve Romanya ile düzenli demiryolu-feribot hizmetleri yürütülmektedir. Bir diğer yerel demiryolu-feribot bağlantısı Van Gölü’nden geçmekte olup, bu bağlantı İran ile olan önemli uluslararası demiryolu ve intermodal hattının bir parçasıdır. Konteyner yoluyla yapılan intermodal demiryolu taşımacılığı, Avrupa ve Orta Asya arasında düzenli konteyner blok trenleri de işleten TCDD tarafından üstlenilmektedir.


Ulusal ulaştırmada demiryolları konteynerler, swap gövdeleri ya da yarı römork gibi intermodal taşımacılık ünitelerini taşımamaktadır. Kısmen Türkiye’deki yurtiçi uzun mesafeli karayolu ulaştırmasının güçlü pozisyonundan dolayı bu tür intermodal taşımacılık hizmetleri için bir pazar potansiyeli gözükmemektedir. Oysa Türkiye içerisindeki ana ekonomik merkezler arasındaki mesafeler genellikle 500-600 km’den fazladır ve Batı Avrupa ülkelerinde bu mesafelerde intermodal taşımacılık operasyonlarının mümkün olduğu kabul edilmektedir.


Intermodal taşımacılık hizmetleri açısından hava ulaştırması kargo taşıma hacminde önemli bir paya sahip değildir. Yüksek-değerli mallar, ekspres taşımacılık ve bozulabilen malların taşınmasına ilişkin yeni stratejiler geliştirilmektedir. Başlıca havalimanlarında uzmanlaşmış havacılık piyasası segmentlerine yönelik olası yüksek talebe uyum sağlayacak lojistik hizmetleri geliştirilmektedir. Konvansiyonel blok tren operasyonları örneğinde olduğu gibi, son yıllarda yapılan girişimler göstermiştir ki, hız, güvenilirlik ve esneklik bakımından paydaşların ihtiyaçlarını yeterli düzeyde karşılayabilecek seçeneklerin sunulması koşuluyla, Türkiye pazarında arz ve talep potansiyeli bulunmaktadır. 2005 ve 2006 yılları arasında ulusal demiryolu feribotlarının kullanımındaki %20’lik artış Türkiye’de intermodaliteye yönelik potansiyel talebin bir diğer örneğini teşkil etmektedir.


Günümüzde, ulusal ve uluslararası intermodal taşımacılığı düzenleyecek ya da uzun mesafeli kara ulaştırmasından demiryolu ve/veya kıyı gemiciliğine geçişi kolaylaştıracak belirli bir ulusal yasal çerçeve ya da hüküm bulunmamaktadır.


Türkiye henüz, vergi indirimleri ve sübvansiyon şemaları gibi, intermodal taşımacılığı güçlendirmek için Batı Avrupa ülkelerinde kullanılan mali ve idari teşviklere sahip değildir. Bu teşvikler “kamu hizmeti” olarak görülen intermodal taşımacılık ve terminal operasyonları için yatırım ve başlangıç işletim maliyetlerine katkı sağlamaktadır. Bu durumun tek istisnası Marmara Denizi’nde düzenli sefer yapan RO-RO gemilerinin akaryakıt tüketim vergisinden muafiyet tutulmasıdır.

1 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page